Akşam uğradım, bir baktım kotimalapalakim yine üretimde. Birşeyleri boyuyor. Hemen yanında katlanmış kağıt üzerinde çocuklar. Açıkçası ilk dikkatimi çeken şey Fenerbahçe renkleri oldu. Ablasını yakın plan izliyor ya, ondan diye düşündüm. Ben elime almış bakarken, Elif "o Kızılay Çadırı" dedi. İşte o anda farkına vardım ki katlanarak çadıra benzemiş kağıdın tam orta yerinde kırmızı bir hilal var. "Aaaa ne güzel," dedim. "Katlanmış kağıda mı çizdin bunu."Aşağıdan yukarı bakıp "hayır teyze, önce katladım, sonra çizdim," dedi.
Galiba pek bir inanmayarak bakmış olmalıyım ki, "teyze gerçekten ben yaptım diyorum, aynısını yapayım da inan," dedi ve son derece seri hareketlerle boş bir A4 kağıdı aldı, katladı, çadır haline getirdi. Sonra da -abartmıyorum- en çok 5 dakika içinde çadırın içine çocukları yerleştirdi, boyadı, süsledi, bana uzattı.
Birincisi solki, ikincisi sağdaki. İkisi de Elif'in elinden çıkma iki Kızılay çadırı. Bunları da 3 Kasım 2009'da çizdi, boyadı, katladı.
Galiba pek bir inanmayarak bakmış olmalıyım ki, "teyze gerçekten ben yaptım diyorum, aynısını yapayım da inan," dedi ve son derece seri hareketlerle boş bir A4 kağıdı aldı, katladı, çadır haline getirdi. Sonra da -abartmıyorum- en çok 5 dakika içinde çadırın içine çocukları yerleştirdi, boyadı, süsledi, bana uzattı.
Birincisi solki, ikincisi sağdaki. İkisi de Elif'in elinden çıkma iki Kızılay çadırı. Bunları da 3 Kasım 2009'da çizdi, boyadı, katladı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder